3 Kasım 2009 Salı

~ben üç nokta kullanmam aslında

Gerçekten.
Kullanacağım varsa da onun yerine iki tane nokta kullanırım.Çok konuşmama rağmen,noktaları çok uzatmam.
Fakat,bu aralar bir değil,iki değil tam üç nokta koymaya başladım cümlelerin sonuna.Bir garip hissediyorum.Nokta eşittir kararsızlık ise anlıyoruz ki:
İçimdeki kararsızlık ağacı taşıp,dallarını parmak uçlarımdan yazılarıma, hatta ses tellerimden sesime kadar ulaştı.
Üç nokta koyabileceğiniz şeyler vardır.Örneğin;
-Karşında ne var? -Çiçek satan çingenler...
Bİr de koyamayacaklarınız var.
-Neredesin? -Geliyorum...
İşte buradaki sinir bozucu.Bir şeye karar vermişken ve hatta onu uygularken,denizin sen yutmasına ve kararsızlık canavarının dolunayda karşına çıkmasına izin vermek bu.
Biliyorum,anlatamıyorum.
Karar vermişken bile ondan emin olmamaktan bahsediyorum.İnsan hem karar verip,hem de kararsız olur mu?
Aslında evet olur.
Aslında tüm yapığımız bu.Emin olmadan karar vermiş gibi davranmak.-tabi bu sağlıklı mı,değil mi, bilmiyorum-ama insanca.Çok insanca hem de.
Karar vermemk,kararsız kalmak birer kelime.
Bırakın ihtimaller peşinize düşmekten hiç bıkmasın.Ona açık bir kapı bırakın.Karar vermeyin.
Üç noktadan korkmayın o kadar.Hem benekli şeyler sevilmez mi.
Ne kadar çok benek(nokta),o kadar çok eğlence.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder