25 Mayıs 2009 Pazartesi

~mayısın gücü ve yeteneği

Çimlerin arasında ne zaman kendiliğinden açmış bi papatya görsem kendi kendime gülümsüyorum.Yazın gelmesi beni çok mutlu ediyor tabi ama her şeyi de yazın sırtına yükleyip,zarif ama zayıf papatyalardan çok şey beklemiyorum.
Bu ay kafam çok dağınıktı.Nedense konuşmaya ve yazmaya korktum.Aklımı karıştıran ve beni rahatsız eden şeyler hakkında konuşmazsam onların kötü enerjisinin beni rahat bırakacağı gibi delice bi fikire kapıldım.Böyle davranırsam daha unutkan olacağımı düşünmüştüm.Düz insan psikolojisi işte!Kendi kendimi kandırıyorum ve bu 4. günden itibaren hiç zevkli değil.Ama zekice.En azından bu 'görmezden gelme' gücü(güç diyorum çünkü inanın çok zor) ya da yeteneği işe yarayabilir.
Demek istediğim insan nasıl onu rahatsız eden olayları yaşanmamış kabul edebiliyorsa,hiç yaşamamış ama yaşamak istediği şeyleri de yaşamış gibi davranabilmeli!Davranmaması haksızlık olmaz mı?
Bana deli demeyin!Hala gerçekliği tartışıyoruz.Başka bir boyutta,başka bir evren katında başka şeyler deneyimleyebilir insan bu yöntemle.Bu yöntem mayısın bana fakettirdiği yeni bir yöntem.Bu yöntem mayıs gücü ve yeteneği.Sonuçta bizi mutluluk ya da hazza bir şekilde ulaştırıyor.
Bunu ben keşfettim diye kıskanmayın.

4 Mayıs 2009 Pazartesi

~çok canavar

Umrumda olduğundan değil,ama bu hareketlilik beni arasıra rahatsız ediyor.İç sesi olan sadece ben değilim.
Kızdığımdan değil.Başkasının gözlerinden ve meraklı bakışlarından nefret ediyorum.Siz de seslerini duymuyor musunuz?Hiç susmuyorlar.
Başkasının da sesi,bakışları
başkasının da evreni
başkasının da,ötekinin de,diğerinin de ve hatta onun da iç kemiren canavarları var.
Hatta en çok onun.
Her an tetikte.