31 Mayıs 2010 Pazartesi

~ohm

istediklerim ve istemediklerim resmen oyun oynuyor aralarında,beyaz ve zenci çocuklar gibi.

29 Mayıs 2010 Cumartesi

~mon cherie

sıfıra sıfır elde var sıfır.
zaman biraz yardımcı olsa bari.

24 Mayıs 2010 Pazartesi

~zihni temiz tutma yolları

Bazı şeyler vardır, olmayacağını ve bize iyi gelmeyeceğini bilsek bile peşinden koşarız, çünkü yorulmanın tadı daha güzel gelir.
(tatlı yorgunluk dedikleri şey vardır ya)
İnsan hep huzurlu ve mutlu, dertsiz tasasız olduğu günlerin hayalini kurarken yakalar kendini.Evet.Ama o günlere ulaşınca ne olur?Aksiyonu,huzursuzluğu bu kadar seviyor muyuz gerçekten.Neden.
İşte bu yüzden insan gittiği yeri değil yolu sever.Hatta palmiyelerle dolu olan yollar değil, dikenli makiliklerdir bizi çağıran.Ve bu yüzden kendimizi kötü hissetmeye hiç gerek yok belkide...
Bazen kendimi tanıyamıyorum.İsteklerim beni korkutuyor ama önüne geçemiyorum.Bu anı yaşama saplantısı kafamı hepten süpürmeye yetiyor.Önüme bir anda nedensiz yere çıkan kapıları kapatmak istemiyorum.Zaten mutlaka nedensellik ve mutlak rastlantısallık hemen hemen aynı şey.Tam da bu yüzden.Süregelen olayları kabul etmek,olanı olduğu gibi yaşamak benim için daha huzur verici sanırım.
Derdim karmaşık olmak,anlaşılmaz olmak,şüpheden gelen bir cazibe takınmak değil ki...Kalbim ne isterse onu yapmak istiyorum.Biliyorum ki bu yol beni asla rahatsız etmeyecek.
Olaylar olur,olaylar biter...Beklemediğiniz anlar,olmayacak şeyler başımıza gelecektir.
Olaylar olur,olaylar biter...Tahmin ettiklerimiz başımıza gelecektir.
Olaylar olur,olaylar biter...Başa çıkabilmek için,bu basit mantığı zihne serpiştirmek gerek.
-
O an ne istiyorsa onu yapmalı insan.Kalben istediklerimiz yanlış olabilir mi hiç.
Ah kelebek ah.Şu an bu satırları okuyorsan bil ki yalnız değilsin.

21 Mayıs 2010 Cuma

~daha fazla mor ve ötesi

~
hayat bizi/büyüttüğü gibi/budayabilir de/yaramız toprağın içinde

18 Mayıs 2010 Salı

~yanlış sesler

Her şey çok çabuk olmakta,bitmekte.
O yağmurlu akşamüstü,radyo açıkken,o köprünün üstünde farketmek gerek.

16 Mayıs 2010 Pazar

~arka bahçe

Aslında kendimi soğuk kanlı bir katil gibi hissettim evden kaçarken.
Çantamı hazırlarken ellerim titremedi hiç.Ve bam.5 gün çabuk geçti dostlarım,ama değişen hiç bir şey yok.
Bazen bazı şeylerin bir gecede,bir saatte,bir anda değişebildiğini gördükten sonra bazı şeylerin hiç değişmemesi canımı sıkıyor.
Öfkeli değilim.Ama tüm bunları yaşamak istemiyorum.

11 Mayıs 2010 Salı

~çocuklar ve hayvanlar

buseferyanlızcaçocuklarıalın.

10 Mayıs 2010 Pazartesi

~beyoğlu çikolatası

bir kalp en fazla kaç dil konuşabilir.
ne olucak bu halimiz.

9 Mayıs 2010 Pazar

~ıslak çatı

Bugün kocaman gri yağmur bulutlarına bakıp düşündüm de: ne istediğimden korkuyorum.
bir işaret.bir işaret.bir işaret.

7 Mayıs 2010 Cuma

~genç wertherin acıları

Aslında bir şeyler yazasım var gerçekten.Ama kafamın her bir tarafında farklı renkli balonlar farklı taraflara uçuşmakta,ve zihnimin içindeki kedilerin örgün yumaklarıyla birbirlerine karışmakta.
Bu 3 gün içinde çok yoruldum gerçekten.Ve öyle bir duygu karmaşasına ait oldum ki kendimi tanıyamıyorum.Bir an her şeyi-çok sevdiğim puantiyeli fularımıı dahi-bırakıp internetten aldığım biletle ugandaya kaçmak istiyorum.(Uganda bir şey işaret etmiyor gerçekten,bilinçaltı,haha)
(Kendime not:Bilinçaltı can acıtıcı olabiliyor bazen)
Sanki kelimelerimi tükettim ve kendim yeni bir dil keşfedene kadar susmak düşünmek istiyorum,ki aslında düşünecek çok şey de yok.Sadece hızlı geçiyor hayat.İnsan bazen oturup düşünmek istemez mi.
Ya o değil de insan kalbe göre karar almalı.Anı yaşamak o değil mi.
Goethe, Genç Wertherin Acılarında beyni ve kalbi kıyaslarken demiş ki: '.... benim bildiklerimi herkes bilebilir.Ama kalbim öyle mi.Kalbimdir yanlızca bana ait olan'
Bazı şeyler oluyor bitiyor bazen işte.Çok da kötü hissetmemek lazım.Zaman mekan dinlemiyor ki tesadüfler.

2 Mayıs 2010 Pazar

~kalorifer peteği üzerine düşünceler

Bir adam demiş ki biz insanları değil onların kalitelerini severiz...
Bir zamanlar bunun üstünde niye bu kadar düşündüm bilmiyorum.Tamamen zırvalık,palavra.
Ve bu kalite işi sonunda hep çuvallıyor...
Biz insanları severiz,öyle oldukları için,o oldukları için.
Ve böyle maskelere hiç gerek yok aslında.
Yüksek sesle söylemeli seviyorum nedensiz diye.