29 Temmuz 2010 Perşembe

~les poupees russes

Hiç sönmeyen bir sigara olur mu?
İşte aynen öyle-bazı şeyler bira nda alevleniyor ve tabii sönüyor.
Bu işler böyle.
-
*Ankaranın havası değişiyor git gide.Ya da öyle olmak zorunda belki de.Bazı şeylere ancak böyle katlanabiliyoruz.
Zaman geçiyor.TikTak

11 Temmuz 2010 Pazar

~onsekiz

Güzel şeyler yaşadım evet.Aslına bir yerden sonra her şey birbirinin içine giriyor.İyi kötünün,güzel çirkinin içinde.Ve evet,tüm bunlar bir döngünün parçası gibi.
Yaş günümde neler hissediyorum tam emin değilim.Aslında çok güzel vakit geçirdim,beni çok seven çok tatlı insanlarla birlikteyim,ve belki kendimi biraz şanslı hissediyorum.
Aklım her zamanki gibi karışık.İyi tesadüflere güveniyorum.Ve peri tozu taşıyan kuşlar beni arada ziyaret ediyor gerçekten.Buna da inanıyorum.
Gözlerimi kapatıyorum,kalbimi temizliyorum,insanların gelip gitmesine izin veriyorum.Tesadüflere inanmak beni rahatlatıyor.Ve tabii sevgiye inanmak.Bir şeyleri severek başlıyor her şey gerçekten.
Bugüne kadar yaptıklarım,acemice ve düşünmeden yapılan anlık eylemler olmaktak öteye gitmedi hiç.Ama olsun.Çünkü biliyorum ki,bir eylem aslında nesnesiyle değil öznesiyle ilgilidir.Ve yapılan eylemler nesneden çok öznesini işaret eder.Bu yüzden,insanın kalbinden geçeni takip etmesi ve mantıklı cümlelerden uzak durması gerek.
Zaman zaten çok çabuk ilerliyor.
Ve insana kendini ve diğer her şeyi, sevmekten daha çok tanıtamıyor hiçbir şey.Evet,bu cümleyi defalarca okumak gerek.Hatta kocaman kartonlara yazmak gerek.
Buralarda bir yerdeyim,izliyorum,kalbimden geçenleri yapıyorum.Biliyorum ki bu hiç değişmeyecek,değil 18, 88 yaşına bastığımda bile.
Ve bu belki bir insana verebileceğim en iyi tavsiye.
Bilemiyorum.Hem heyecanlıyım,hem de bazı şeylerin hiç değişmeyeceğini biliyorum yeni bir yaşla.
Evet evet-bu olmalı.
Herşey sürekli değişiyor-fakat bazı şeyler hiç değişmiyor dostlarım.
İyi ki doğdun ben.

6 Temmuz 2010 Salı

~şımarık şeyler

Bir kaç gündür içimdeki kalem tutan canavarlar harekete geçmek istiyor,beni gıdıklıyor ama kafamdakileri toparlayamıyorum.Öyle bir taraflara,bu taraflara, o taraflara dağıldım ki,oyalanabileceğim hiç birşey yok sanki.
Bana ne oldu?
Aslında hiç bir şey.
Büyük bir trajedi ya da komedi filmi senaryosu küçük tatlı perilerle gelip hayatımı baştan aşağı değiştirse.
Bazen nefes alamıyorum diyorum.Ama sonra hemen geçiyor.
Bana ne oldu?
Şımarık küçük kızlar gibi davranıyorum.
Umut bir garip kelime.İnsanın içindek umut ışığı hiç sönmüyor.Sürünse bile.Hale tesadüfleri denk getirmeye çabalamıyor musunuz bazen?Oysa tesadüfler ve çabalamak çok farklı iki şey.Birbirine uymayan iki renk.
Tatile gitmek istemiyorum.Burada da kalmak gelmiyor içimden.Yeni insanlarla tanışmak bile üşendiriyor beni.Tekrar birinden hoşlanmak,kendini anlatmak ne zor iş.
Bir işaret,bir olay,bir şeyler olmalı bir yerlerde.
Kim bulup çıkaracak?