10 Kasım 2011 Perşembe

~zütopyalar falan

Şimdi mesela tatile bu kadar muhtaciz, tatil için deliriyor kuduruyoruz ya, neden?
İnsan neden hayatında delirircesine tatili bekler.
Yani bu beni bir tek cevaba götürüyor: o da şu ki, demek ki yaşadığımız hayatan, günlük maveralarımızdan hoşlanmıyoruz.
Yani yoksa insan neden buna ara vermek için böylesine heveslenir ki. Örneğin ben hiç bir zaman sayılarla anlaşamadım ondan matematik dersinde tenefüs zilini duymak bana daha bi tatlı gelir.
Yani bir şeye ara vermek için böylesine hevesliysen demek ki ondan memnun değilsin demektir.
Tabi benim düz mantığım beni bununla kucaklaştırıyor ama yine de bir şeyler olmalı bu tatil açlığında.
Zaten ben insan doğasına çoğu zaman çalışmanın yakıştığını düşünmüyorum. En azından her gün bizi birilerinin tepesine basarak yükselmeye iten, insanın sevdiği işi yapmasına izin verilmeyen, sevimsiz kapitalist ekonomilerde. Bu koşuşturmaca telaş bıdı bıdı bir hayat gerekliliği ya da insanın bir parçası olamaz. olabilir mi.
E bir de böyle garip insanlar var ki, insan hiç çalışmayınca çok sıkılır hayat böyle geçmez diyor. Yahu çalışmamaktan tüm gün televizyon izlemeyi fatmagülü falan kastediyorsak elbette geçmez hayat.
Bu yazdıklarımın gidişini de hiç beğenmedim. herneyse.
Ama tüm bu tatil-hayat durumları içersinde ben nerelerdeyim hiç bilmiyorum. Neyseki sigara paketim dolu.
kiraz kokulu günler.