30 Aralık 2009 Çarşamba

~hava yolculukları


Mr Beekmeyer yeni yıla girerken gelecek 10 sene içinde herhangi bir gün, bir uçaktan atlamamızı söyledi.

Ve dünyanın herhangi bir yerinde,herhangi bir gün kaybolmamızı öğütledi.

-Şimdi çıkıp da sen bu adamın nesine bayılıyorsun diye sormayın.

Yeni yıl beni mora boya,böylece her haritada kaybolabilirim.

Yeni yıla fazla anlam yüklemeyin benekli kelebeklerim.Zamanda hangimiz neye göre ilerliyoruz ki.Aciz bir takvim yaprağına sığınmayın büyümek için.Zamanın sonsuz olmasından hangi aptal korkar.

Hem yılları icat etmeyin,hiç yaşlanmayalım.

Hepinize iyi yıllar.


27 Aralık 2009 Pazar

~i am he as you are he as you are me and we are all together

Mutlak nedensellikle,mutlak rastlantısallık aynı şey aslında.Başımıza gelenlerin çoğu rastgele dizilmiş bir avuç tesadüften başka bir şey değil.
Bazıları bu duruma büyük şans,bazıları talihsizlik,bazıları da kaderin cilvesi diyor.
Hayatla barışma zamanı.Zamanda ilerleyebilmek için değil,zamanın tadını çıkarabilmek için.Hem anı yakalamak için bu gerekli değil mi.Her an zamanın sonsuz bir parçası olmalı.
Size iyi tesadüflerle dolu bir hafta dilerim cicim.

14 Aralık 2009 Pazartesi

~3 sene,3 kişi ve 3 gün

Geçtim.
Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.Geçtim.
Hayatıma her gün yeni yönler vermeye niyetlenirken bu AFS işi sonunda oldu.
Nasıl hissedeceğimi bilmiyorum.Aslında gitmeyi gerçekten istiyorum.Ama sanki tüm bu olanlar gerçek değilmiş gibi.Sanki Lise 'den bir günde,coğrafya dersi sırasında kalemkutumda bir şeyler ararken,bezginik sayesinde kurduğum bir hayalin içinde gibiyim.En son aşamayı da kazandığımı ve gerçekten gideceğimi hayal ediyorum.
Bu şeyin gerçekleştiğine bir türlü tüm içtenliğimle inanamıyorum.
Ve düşünüyorum, aslında hayal ettiğiniz şeylerin gerçekleşmesi ne garip.
Son 3 senedir kafamda kurduklarım,3 kişilik sözlü sınav komisyonum ve 3 gün içinde eridi gitti.Ve bir türlü içimdeki kelebeklere hakim olamıyorum.
Sanki yarın sabahtan gidecek gibiyim.

12 Aralık 2009 Cumartesi

~uçur beni AFS

Yarın mülakat sınavım var.
İçimde küçük küçük adamlar dans ediyor.Ve hepsinin topukları çok sivri.Karnıma ince ince bastıklarında bıçak gibi kesiyor ve bütün kuş tüylerini kusup midem kasılıyor sanki.
Çok heyecanlıyım.Bunu o kadar uzun zamandır istiyordum ki.Ama hiç gelmeyen geleceğe güvenmiştim.Oysa yarın ne kadar yakın.Ve aklım daha karışık olamaz.
Sorularını bilmediğim cevaplar sorsalar,onlarla sohber etsem.
Uçur beni AFS.

5 Aralık 2009 Cumartesi

~örgülü saçların düğümü

Eski yazılarımı okuyorum bu ara.Neden bilmiyorum.Zamanda ilerlediğime kendimi inandırmak,günlerin üzerinden kırmızı ayakkabılarımla geçtiğimi hissetmekten hoşlanıyorum sanırım.Ki biliyorsunuz,aslında değişmeyen değişim mutlak kaldığından,hiç birimiz gerçekte gerçek adımlar atamıyoruz.
Ve sanırım tam da bu yüzden.Sanki 2 sene önce kafamı meşgul eden şeyler yine kafamda.Olaylar,kişiler,yerler,zamanlar değişse de.
Ve ben 17 yaşında birinin mantıksal bakış açısına sıkışmaya mahküm edilen,hala saçlarının iki yanını da ören,büyümeyen ama olgunlaşan bir çocuğum.
Çocuğum evet.Toplarımla oynuyorum.
Bütün bunlar çok fazla gibi.Ama senelerce sonra bile asla azalmayacak ki.The Hours'da Nicole Kidman ne diyordu,yaşamdan kaçarak huzur bulamazsın.Zaten bu kendini öldürme işi benim için fazla kolaya kaçmak gibi geliyor.
Hem zaten bir sorunum yok.Var mı?
Sorun ne?Sorun ne?Sorun ne?Sorun ne?Sorun ne?Sorun ne?Sorun ne?Sorun ne?Sorun ne?
Bir çocuk bilmecesi tüm bunlar.
Vesaire vesaire...

1 Aralık 2009 Salı

~çağrışım hastalığı böyle bir şey

Bu gün dersaneye yürürken dondurucu soğukta küçücük bir kız çocuğunun kırmızı puantiyeli eteğini görsem ve hayran kalsam aklıma yazacak bir çok şey gelirdi.Hatta her şey daha farklı olurdu.Daha farklı.
Ama olmadı,bazen olmaz ya.

Bu günlük şansınıza küsün canlarım.