24 Şubat 2009 Salı

~''çok anlık diyorum, çok anlık oldu hepsi...''

Evet,bu sevimsiz şubat ayını biraz kaç tipsiz otoban şeridi ve belki biraz temiz hava-büyük nefes uzaklığında ve güvencesinde bitirmeye yaklaşırken aklıma dank etti.Bu kadar karışık olmasına gerek yok!Ne bu süslü sözler.Oh gidiyorum.
İnanın tüm demek istediğim bu!
Aslında çok daha fazlası var geldiği yerde!
Ama yoruldum.Bişey boğucak beni.Bilmiyorsunuz arkanızda.Orda sessizce yaklaşıyor.
Bahçe hortumu boğmuş adamı.Bulaşık makinesi kadının yüzüne temiz tabakları tükürmüş.Sanki ben söyleyene kadar bilmiyordunuz!İşte öyle benim huzursuzluğum.Hepinizin görmeyi unuttuğu şey!Reddettiği!Huzursuz ve nedensiz üzgün olmanın nesi kötü?
Eşyalar küçük toz taneleri gibi boğazımda.Yapışan bırakmayan acımasız beynin kodlamaları!
Hatırlatmaya-hatırlamaya bayılır zihin.En çok da ben üzülürken.
Tren raylarını görmeli insan!Nasıl rahatlar başka türlü?Sanki kendimi hep rahatsız ediyorum keyfim yerindeyken.Ne saçma sapan şeyler kuruyorum kafamda aslında.
Ama Sinem hanımın dediği gibi ''çok anlık diyorum,çok anlık oldu hepsi.''
Beni nasıl suçlayacaksınız?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder