22 Haziran 2010 Salı

~küçükamazehirlişeyler

Az önce puantiyeli üstümle yürüyüşe çıkmıştım,yokuştan aşağı yürürken düşündüm bunları.
Tarihi hep kötü niyetli insanlar değiştiriyor.Ya da bizi.
Başımıza gelen kötü olaylar bizi daha çok etkilemiyor mu?Her şeyi güzel hatırlayabilmek bir yana hep kötü olayların tecrübe hazinelerimizi doldurmasına izin veriyoruz.Kin tutan,kök salan ve bizi çaktırmadan öldüren küçük zehirli ağaçlar var içimizde.
Örneğin yolda kaza yapma olasılığı hep araba ile akla gelen.Ama düşündüm mesela annem onlarca senedir araba kullanıyor ve daha hiç kaza yapmadı.Şu an bu örneği verirken bile bunu dillendirmekten korkuyorum,ama düşününce senelerdir her gün araba kullanan birinin hiç kaza yapmama olasılığı,yapma olasılığından daha düşük.Oysa demek ki hayatta her zaman matematik kazanmıyor.Küçük şekillerden ibaret değil demek ki şans dedikleri şey.
O zaman neden kötü şeylerin aklımıza gelmesine izin veriyoruz.Hem de bunun canımızı sıkacağını bile bile.Neden birini açmaz korkusuyla aramıyor ya da neden başına birşey gelecek korkusuyla sevdiğimiz bir kıyafeti giymeye tereddüt ediyoruz.Bu kadar temkinli olmak sürekli diken üstünde durmak kimin doğası?
Ne zaman eylemleri besleyininn yine eylemler değil de sonuçlar olduğuna karar verdik.Bu karar nasıl nefes aldırıyor ki bunca insana.
Hep kötü anılar değil mi insanları,ilişkileri,ülkeleri etkileyen.Oysa kötü şeylerin olma olasılığı iyi şeylerin olasılığından daha az.Ama zihindeki zehirli dikenler battıkça batıyor demek ki.
İyiye güvenmek,inanmak daha kolay oysa.Hem kötüyü de bu kadar abartmamak lazım.İnsan her gün yeni bir güne uyanıyor neyseki.İyi de kötü de bizler için değil mi.
Tüm bu laf kalabalıkları aklımda ordan oraya savruluyor benim~

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder